28 Ekim 2012 Pazar

Life is like a box of chocolate??




Döngü kırılmış ve her şey yoluna girmişti sanki. İş konusunda bir kaç seçeneği vardı; özel veya akademik olarak yoluna devam edecekti ama hangisi doğruydu hangisi olmalıydı zamanla ortaya çıkacaktı. Gerçi zamandan bol neyi vardı ki şu ömründe, geçmişteki geçen onca zaman ona bu yolu göstermişti ve uzun bir zaman sonra ilk defa kendini iyi hissediyordu. Yoğun ve güzel bir ay geçmişti doğrusu, bir yandan İstanbulda geçen güzel günler, bir yandan konferanslar, iş görüşmeleri, eş dost ziyaretleri ile keyfin dibine vurulmuş. hayatın tadına varılmış yeniden sanki yıllar önce yaşamış olduğu duygular gibi. Uzun bir zaman sonra ilk defa kışın gelişini seviyordu havanın erken kararmasını veya o soğuk ayaz gecelerinde içinin ısınmasını sıcak bir kahve ile veya özel kış içeceğiyle birlikte. Sonradan fark etti ki ne çok zaman olmuştu yazmayalı sanırım her şey yolundayken kelimeler, kafiyeler ondan uzaklaşmış ve mutluluğu ile yalnız bırakmıştı bir yandan güzel hissetmiş ama bir yandan yazmaya olan özlemi gelmiş aklına. Bir nevi harfler onun dostu olmuş o yokluk anlarında, bir bir gelmiş ve silmiş aklındaki o karanlık düşünceleri o küçük harfler. Düşünüldüğünde hangi birimizin yanında olmadı ki kelimeler, kimseye anlatamadığımız o karanlık düşünceleri veya kimsenin anlayamadığı iç duygularımızı dökmüşüz birer birer. Hayat işte böyle bir şeymiş, aynı birer kutu çikolata gibi içinden ne çıkacağını bilemediğimiz ancak kimi zaman tatlı olan kimi zaman ise acı olur. Ancak acı olsa bile bu bize tatlı olanlarını değerini arttırır. Uzun lafın kısası yeniden merhaba hayat..