17 Ağustos 2011 Çarşamba

tik tak













Sessizlik hiç bu kadar zor olmamıştı, uzun zaman sonra etrafı o kadar sessizleşti ki kol saatinin tik tak sesleri oda da yankılanmaya başladı, tik tak, tik tak, zaman geçiyordu ama başka ses duyamıyordu, unutulmuştu sanki.. herkesten sevdiklerinden, dostlarından, herşeyden.. Oysa öyle anları olmuştu ki saatinin sesini hiç duymadığı sadece kahkahaların olduğu anları ama şimdi sadece tik ve takları vardı.. karanlıkta bir ay altında ışık bulduğu bir oda da bekliyordu hayallerinin gerçekleşmesini zamanın geçmesini tik takların atmasını tek başına çığlık çığlığa.. rüzgar ağaçları sallıyordu hışırtılar ve uğultular duyuyordu bu sefer ve yinede bekliyordu yıldızlardan oluşan bir yolu bulmayı ve onların yanına gitmeyi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder