22 Ağustos 2012 Çarşamba

bir son, bir başlangıç

Gecenin alacakaranlığında bir vakitti.. düşünceler, hayaller, umutlar ve kabuslar birbirini kovalıyordu sanki.. bir oda ve oda da tek başına oturan bir insan, geçmişini ve geleceğini düşünüyor, hatalarıyla tek tek yüzleşiyor.. hayatına girenleri düşünüyor, nasıl çıktıkları, çıkarken ruhunun bir kısmını, kalbinin bir kısmını ve benliğinin bir kısmını nasıl bir kör bıçakla kesermişçesine aldıklarını düşündü ve sonra başladı insanları izlemeye, yapılan hataları bir hiç uğruna kırılan kalpleri düşündü, sevdiği ama söyleyemediği insanlar geldi aklına sırf kaybetmemek uğruna sustuğu ve uzaktan izlediği..ama artık çok geçti bunlar için, ayağa kalktı ve ışıkları söndürdü etraf karardı düşünceleri gibi, sadece bir ışık hüzmesi görüldü ve bir el silah sesi yankılandı o boş odada.. yerde yatan bedeni titredi ve gevşedi ısısı yavaş yavaş soğumaya başladı.. duvara ise ardında kalan düşünceleri, hayalleri, umutları sıçradı bir daha çıkmamak üzere bir iz, bir leke olarak kalmak üzere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder